İnsan, insanlığın arayüzüdür. İnsan yapımı yasalar, yönergeler, normlar ve yönetmelikler, özneyi kuran ve dönüştüren mekanizmalarıyla, yaşam dinamiklerini biçimlendirebiliyor. Kurumlar üzerinden yürütülen bu sınırlandırmalar, kapsayıcı veya sömürücü etkileriyle, toplumsal yapılaşmanın işletim sistemidir. Devlet dairelerinde ve kurumların makam odalarında yaygın kullanılan kapitoneli arkalık panoları ve masa üstünün demirbaşı sümenler, bu işletim sisteminin ara yerinde dururlar. Panolar, fiziksel heybetleriyle karşısında duranları bilinmezlikleriyle içine çekerken, büyük kararların üzerinde onandığı veya sümen altına alınarak yok edildiği, varlık-yokluk düalitesiyle sümenler, yürütmenin esnetilebilen ara boşluklarıdır.
Ekonomik, siyasal ve toplumsal durumlarla bağlantımızı, nasıl gözlem yaptığımız belirler. Spekülasyonlarla kuşatılmış günümüz algısında, bakışımıza ayar çekmeye davet eden sergi, fraktal görselliğin soyut geometrisinde, bizden uzaklaştırılan belleğimiz ve dış gerçekliğin varlığını görme metotlarımızı ayarlamaya yönelik, zihinsel bir yolculuk öneriyor. Gösterilen ile bakmamız gereken yer arasındaki perspektifi ayırt etmeye, algılarımızı yeniden değerlendirmeye dikkat çekiyor.